13.09.2018 tarihinde yayınlanan 30534 sayılı Resmi Gazete ile ekonomik hayatımıza giren Türk Parasını Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı ile tebliğin 4 üncü maddesine aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
Türkiye ‘de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.
Aynı karara aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici madde 8 – Bu Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.
Yukarıda altını çizerek kalın punto ile yazdığım kısımlar bu tebliğin belirsizlikleri olarak karşımıza çıkıyor. Bakanlıkça belirlenen haller dışında demek yeni bir tebliğin yayınlanarak bu durumun kategorize edileceği anlamına geliyor. Ayrıca Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir söylemi yanında belirlenmiş bir sabit kur olmadığında oldukça anlamsız kalıyor. Kiracı ve kiralayan burada nasıl bir kur üzerinde anlaşacaklar veya anlaşamayacaklar? Bu işin sonu bizce devlet kur belirlemezse mahkemedir. Acele ile alınmış bir karar olduğu içeriğinin bu kadar boş olmasından da anlaşılabileceği gibi eleştiri ve kaosa oldukça açıktır. İvedilikle bu kararın altı doldurulmalı, zaten gergin olan iç piyasa bu şekilde ateşlenmemeli, iki tarafında rahatça kabul edebileceği bir ortak akıl oluşturulmalıdır kanısındayız.
Umut Özer
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/umutozer/021/